Her yıl inşaat sektöründe çoğu ciddi olan yüz binlerce kaza meydana geliyor. Bu nedenle, iş sağlığı ve güvenliği konusunda gerekli önlemlerin alınması ve çalışma alanında meydana gelen kazaların önlenmesi oldukça önemlidir. İşverenler ve çalışanlar için, güvenli bir çalışma ortamı oluşturmak iş sağlığı ve güvenliği çalışmalarının ana eksenini oluşturur. İş yerinde meydana gelen kazalar ve yaralanmalar, çalışanların sağlığını ve güvenliğini tehdit ederken üretkenliği ve verimliliği olumsuz etkileyebilir, mali kayıplara yol açabilir ve çalışanlara ciddi zararlar verebilir. Bu nedenle, işyerlerindeki potansiyel riskleri anlamak ve sıklıkla rastlanan iş kazası türlerini belirlemek, etkili önlemler almak için kritiktir. Bu makalede, en yaygın iş kazası türlerine kısaca bir göz atacak ve bunların nasıl önlenebileceğine dair bilgi ve öneriler sunacağız. Vinç karşı ağırlığı gibi yaygın risk faktörlerini de göz önünde bulundurarak, iş yerlerinde güvenliği artırmak için atılabilecek adımları keşfedeceğiz. Önleyici tedbirler uygulayarak kaza riskini önemli ölçüde azaltabileceğimizi ve iş yerindeki herkesin güvende olmasını sağlayabileceğimizi unutmayalım.

1. Fiziksel İş Kazaları

İş kazası türleri arasında yer alan fiziksel iş kazaları, çalışma ortamında meydana gelen ve çalışanların vücutlarında zararlara ya da yaralanmalara sebep olan istenmeyen olaylardır. Bu iş kazası türleri genellikle güvenlik önlemlerinin yetersiz olması veya dikkatsizlik, hatalı ekipman kullanımı veya işyerindeki diğer risk faktörleri gibi sebepler neticesinde gerçekleşir. Fiziksel iş kazaları farklı şekillerde ortaya çıkabilir. Gelin bu yaralanmalardan bazılarına kısaca göz atalım.

Yükseklikten düşmeler

Düşmeler, inşaat sektöründe işçi ölümlerinin en yaygın sebeplerinden biridir. İnşaat işçileri, her gün çatılardan, merdivenlerden, yapı iskelelerinden, platformlardan ve diğer yükseltilmiş yüzeylerden düşme riskiyle karşı karşıyadır. Bu düşmeler genellikle kötü şekilde yapılmış yapıların ve yetersiz veya yanlış kullanılan güvenlik ekipmanlarının bir sonucu olarak ortaya çıkar.

Bu iş kazası türlerinin önlenmesi için belirli yüksekliklerde veya tehlikeli ekipman ve makinelerin üzerinde çalışan işçiler için düşme koruması sağlanması gerekmektedir. Ayrıca, güvenlik eğitimi ve çalışanların dikkatli olması da düşmeyle ilgili yaralanmaları azaltmada önemli bir rol oynar.

Kesilmeler ve delinmeler

Ofis aletlerinin her türlüsü, kullanıcılarına acı veren kesiklere sebep olabilir. Güç testeresinden kağıt kesicilere kadar, iş yerinde kolayca kendimize zarar verebiliriz. Bu iş kazası türlerinde yaralanmaların en yaygın nedenleri arasında yetersiz eğitim, yetersiz güvenlik prosedürleri, dikkatsiz kullanım ve uygun koruyucu ekipman kullanmama yer alır.

Bu iş kazası türlerini önlemek için işverenlerin uygun güvenlik tedbirlerini alması önemlidir. Bu tedbirler arasında doğru ekipman seçimi ve kullanımı, keskin aletlerin muhafaza altına alınması, uygun eğitim ve bilinçlendirme yer alır. Ayrıca, çalışanların kişisel koruyucu ekipmanları kullanmaları ve güvenli çalışma prosedürlerini takip etmeleri de büyük önem taşır.

Kesilmeler ve delinmeler, iş yerindeki güvenlik kültürünün geliştirilmesiyle azaltılabilir. İşverenler ve çalışanlar iş birliği içerisinde potansiyel riskleri belirlemeli, önleme stratejilerini oluşturmalı ve iş kazası türlerine karşı önlem alarak güvenli bir çalışma ortamı sağlamak için sürekli olarak iyileştirmeler yapmalıdır.

Yanıklar ve patlamalar

İş kazası türleri arasında yer alan iş yerindeki yanıklar ve patlamalar, ciddi yaralanmalara ve hatta ölümlere yol açabilen riskli durumlardır. İş yerindeki patlamalar ve yangınlar, arızalı gaz hatları, yanlış depolanan yanıcı maddeler veya açık alevler gibi risk faktörleri nedeniyle sıkça meydana gelen iş kazası türlerindendir. Yanıklar genellikle alev, sıcak yüzeyler, kimyasallar veya elektrik kaynaklarıyla temas sonucunda meydana gelirken, patlamalar genellikle yanıcı gaz veya buharların birikmesi ve ateşleme kaynaklarının varlığıyla tetiklenir.

Bu iş kazası türlerinde ortaya çıkan yaralanmalar arasında cilt yanıkları, solunum yolu tahrişleri, göz yaralanmaları, farklı derecelerde yanıklar, iç organ hasarları, duyma kaybı ve hatta potansiyel şekil bozuklukları yer alır. Bu tür yaralanmaların yanı sıra, iş yerinde malzeme kaybı, maddi zarar ve iş sürekliliği sorunları da ortaya çıkabilir. Patlamalar ve yangınlar, iş yerinde meydana gelen olası kazalar arasında yaralanma oranı en yüksek olanlarından biridir ve iş yerindeki yaralanmaların yaklaşık %3’ünü oluşturur.

İş kazası türleri arasında yer alan bu kazalarla ilişkilendirilen yaygın olarak 4 tür yaralanma mevcuttur:

Birincil Patlama: Basıncın vücut dokuları üzerindeki etkilerinden kaynaklanan yaralanmalardır. Kulaklar, akciğerler ve sindirim sistemi etkilenebilir.

İkincil Patlama: Uçan cisimlerin yakında bulunan çalışanlara çarpması neticesinde ortaya çıkar.

Üçüncül Patlama: Yüksek enerjili patlamalar, herhangi birini yerden kaldırabilecek kadar güçlü olabilir.

Dördüncül Patlama: Patlamanın sonucunda meydana gelen ezilme yaralanmaları, yanıklar ve toksik maddelerin solunması gibi diğer tüm yaralanmalar bu gruba dahildir.

İş kazası türleri arasında yer alan bu kazaları önlemek için iş yerlerinde şu önlemler alınabilir:

  • Yanıcı maddelerin depolanmasında doğru yöntemlerden yararlanılması ve maddelerin doğru şekilde kullanılması.
  • Elektrik ekipmanlarının düzenli olarak kontrol edilmesi ve bakımının yapılması.
  • İş yerinde uygun yangın söndürme ekipmanlarının bulunması ve personele bu ekipmanları kullanma eğitiminin verilmesi.
  • Kimyasal maddelerin kullanımı sırasında uygun koruyucu ekipmanların kullanılması ve doğru prosedürlerin takip edilmesi.
  • İşçilere yangın ve patlama durumunda nasıl davranacaklarını öğreten eğitim programları.

Ezilmeler ve çarpmalar

Herhangi bir tür aracın kullanıldığı çalışma alanlarında kaza riski mevcuttur. Bu sebeple, iş yerlerinde ezilme ve çarpma kazaları da oldukça sık görülmektedir. Bu iş kazası türleri, hareket halindeki bir aracın çarpması veya araç tarafından ezilme, araçtan düşme, araçtan düşen nesnelerin çarpması ve devrilen aracın altında sıkışma veya ezilme gibi durumları içerir. Ayrıca, yük taşıma, malzeme düşmesi veya makine arızaları gibi durumlarda da bu tür kazalar gerçekleşebilir. Araçların, kamyonların veya forklift gibi daha küçük araçların karıştığı kazaların çok ciddi sonuçları olabilir.

Bu tür kazaların önlenmesi için yapılması gereken ilk şey, kimin risk altında olduğunu değerlendirmek ve bu kazaların daha sık nerede ve ne zaman gerçekleştiğini belirlemektir. Bu sayede önleme tedbirleri daha kolay bir şekilde alınabilir. İş yeri tasarımına odaklanarak, tüm düzenleme yollarının yayaları ve araçları ayrı tuttuğundan ve herhangi bir engelin açıkça görülebilir olduğundan emin olunmalıdır. Yön, hız sınırlaması ve öncelik işaretleri de bu tür kazaların önlenmesinde yardımcı olacaktır.

İş kazası türleri arasında yer alan ezilme ve çarpma kazalarını önlemek için şu tedbirler alınabilir: İşçilerin koruyucu başlık, koruyucu eldiven, koruyucu ayakkabı gibi kişisel koruyucu ekipmanları kullanması, tehlikeli bölgelerin işaretlenmesi, araçların ve ekipmanların bakımlarının düzenli olarak yapılması, işçilere güvenlik eğitimi verilmesi ve uygun güvenlik prosedürlerinin eksiksiz uygulanması.

Ezilme ve çarpma kazaları ciddi yaralanmalara ve hatta ölümlere yol açabilir, bu yüzden iş güvenliği önlemlerine uyum sağlamak iş kazası türlerine yönelik riskleri minimize etmede büyük önem taşır.

İskelet ve kas sistemine yönelik yaralanmalar

Çekme, kaldırma, itme, tutma, taşıma ve fırlatma gibi iş faaliyetleri, işle ilgili yaralanmaların en yaygın nedenleridir. Tekrarlayan stres yaralanmaları, en hızlı şekilde büyüyen yaralanma türüdür ve 100’den fazla farklı türde iş kaynaklı yaralanmayı içerir. Bu yaralanmalar bir işçinin işini yapma yeteneğini kalıcı olarak etkileyebilecek kadar ağır olabilirler. İskelet ve kas sistemi yaralanmaları, tek bir olayda meydana gelebileceği gibi aynı zorlu aktiviteyi yıllar boyunca her gün yapmanın bir sonucu olarak da ortaya çıkabilir. Kayma, kayarak düşme, yüksekten düşme gibi kazalar sonucunda da bir işçi kaslarını, tendonlarını veya bağlarını yaralayabilir.

Bu tür yaralanmaların nedenleri arasında şunları sayabiliriz:

Yanlış Kaldırma veya Ağır Yüklerin Elle Kaldırılması: Özellikle 50kg’dan daha ağır nesneleri, bir iş arkadaşının veya kaldırma ekipmanının yardımı olmadan kaldırmaya çalışmak.

Mola Verilmemesi: Tekrarlayan işlerde, kısa molalar gereklidir. Aksi takdirde vücut üzerinde aşınmaya ve yıpranmaya neden olabilir.

Yoğun Klavye Kullanımı: Sürekli yazma ve tıklama kasları ve tendonları zorlar.

Aşırı zorlama, alt sırt yaralanmalarından aşınma ve yıpranmaya bağlı kronik eklem ağrısına kadar farklı fiziksel zararlara yol açabilir. Çalışma ortamında çalışanları korumanın ve yaralanmaları önlemenin en iyi yolu, iş yeri güvenliğine bütüncül bir şekilde yaklaşmaktır. Çalışanların uygun koruyucu ekipmanlara sahip olduğundan, işlerini yapabilmek için yeterli eğitimi aldıklarından ve tesisin işçi sağlığı ve güvenliği mevzuatlarına ve çevresel düzenlemelere uygun olduğundan emin olun. Kaygan, dağınık veya düz olmayan yüzeyler gibi tehlikeleri hızla temizleyin ve etiketleyin.

2. Kimyasal İş Kazaları

Kimyasal iş kazaları, çalışma ortamlarında ciddi bir risk oluşturan ve önemli sonuçları olabilen iş kazası türleridir. Kimyasal maddelerin kullanıldığı işyerlerinde, yanlış depolama, hatalı taşıma veya kullanım, kimyasal sızıntı, patlama veya yanma gibi çeşitli kazalara neden olabilir. Bu tür kazalar, çalışanlara ciddi zararlar verebilir ve hatta ölümcül olabilir.

İş kazası türleri arasında yer alan kimyasal iş kazalarının önemi, kimyasal maddelerin doğası gereği tehlikeli olabilmesinden kaynaklanır. Kimyasal maddeler, yanıcı, patlayıcı, zehirli veya aşındırıcı özelliklere sahip olabilir ve temas, solunum veya yutma yoluyla ciddi sonuçlar doğurabilir. İş kazası türleri arasında yer alan bu kazaların sonucunda deri yanıkları, solunum zorlukları, göz tahrişi, zehirlenme veya uzun vadeli sağlık sorunları gibi çeşitli yaralanmalar ortaya çıkabilir.

Kimyasal iş kazalarının önlenmesi için işyerlerinde gerekli önlemlerin alınması ve güvenlik standartlarının uygulanması gerekir. Bu önlemler arasında kimyasal maddelerin doğru şekilde depolanması, etiketlenmesi ve kullanılması, çalışanlara uygun eğitimin verilmesi, kişisel koruyucu ekipmanların doğru şekilde kullanılması ve düzenli denetim yapılması yer alır. Ayrıca, acil durum planlarının oluşturulması ve çalışanların bu planlar konusunda eğitilmesi de oldukça önemlidir.

Kimyasal iş kazalarının ciddiyeti ve verebileceği potansiyel zararlar dikkate alındığında çalışanların güvenliği ve sağlığı için gerekli önlemlerin alınması, güvenli bir çalışma ortamı sağlamak açısından hayati önem taşır.

Zehirlenmeler

Zehirlenmeler, çalışma ortamında çalışan sağlığını olumsuz etkileyen kimyasal, biyolojik veya fiziksel etkenlerle ilişkili iş kazası türleridir. Zehirlenmeler, solunum, temas, yutma veya emilme yoluyla vücuda zararlı maddelerin girmesi sonucunda ortaya çıkar.

Zehirlenmeler, kimyasal maddelerin sızması, yanlış depolanması veya kullanılması, havadaki toksik gazların solunması, yanlış etiketlenmiş veya tehlikeli maddelerin yanlışlıkla yutulması gibi durumlarda ortaya çıkabilir. Ayrıca, iş yerinde enfeksiyon riski taşıyan organizmaların bulunması gibi biyolojik tehlikeler de zehirlenmelere yol açabilir. Fiziksel etkenler arasında ise gürültü, titreşim, radyasyon veya yüksek sıcaklık gibi faktörler sayılabilir.

Zehirlenmelerin son derece ciddi sonuçları olabilir. Zehirli maddelere maruz kalmak, akut veya kronik sağlık sorunlarına yol açabilir. Solunum sistemi, sindirim sistemi, deri, sinir sistemi, karaciğer veya böbrekler gibi organlar zarar görebilir. Zehirlenmelerin belirtileri arasında baş ağrısı, baş dönmesi, mide bulantısı, kusma, deri döküntüleri, solunum zorluğu, bilinç kaybı gibi durumlar bulunabilir.

Bu tür kazaların önüne geçmek için, öncelikle işyerindeki tehlikeler tanımlanmalı, çalışanlara uygun koruyucu ekipmanlar sağlamalı, eğitim ve bilgilendirme programları düzenlemeli ve tehlikeli maddelerin doğru depolanması ve etiketlenmesini sağlanmalıdır. İşyerindeki havanın kalitesini izlemek ve bakımını düzenli olarak yapmak da önemlidir.

Solunum yolu rahatsızlıkları

Solunum yolu rahatsızlıkları, havada bulunan zararlı maddelere maruz kalma sonucunda ortaya çıkabilen önemli ve son derece ciddi sonuçları olabilen bir sağlık sorunudur. Çalışma ortamında bulunabilen tozlar, gazlar, dumanlar, buharlar, kimyasal maddeler ve diğer hava kirleticileri solunum yollarına zarar vererek çeşitli rahatsızlıklara neden olabilir.

Solunum yolu rahatsızlıklarının yaygın belirtileri arasında öksürük, nefes darlığı, göğüs sıkışması, hırıltılı solunum, burun tıkanıklığı, hapşırma, boğaz tahrişi ve solunum yolu enfeksiyonları yer alır.

İş yerlerinde solunum yolu rahatsızlıklarını önlemek için alınabilecek önlemler arasında solunum koruyucu ekipman kullanımı, havalandırma sistemlerinin düzenli bakımı ve temizliği, çalışanlara uygun eğitimlerin verilmesi ve kimyasal maddelerin güvenli bir şekilde depolanması ve kullanılması sayılabilir. Solunum yolu rahatsızlıkları ciddi sağlık sorunlarına yol açabilen rahatsızlıklardır, bu nedenle iş yerlerinde bu konuya azami dikkatin gösterilmesi ve gerekli önlemlerin alınması oldukça önemlidir.

Cilt reaksiyonları ve yanıklar

Cilt reaksiyonları ve yanıklar, kimyasal maddeler, ısı veya diğer zararlı etkenlere maruz kalma sonucunda ortaya çıkabilen iş kazalarıdır. Cilt, iş yerindeki potansiyel risklerle doğrudan temas halindedir ve koruyucu önlemler alınmadığı taktirde bu tür yaralanmaların ortaya çıkması kaçınılmazdır. Kimyasal maddeler, deride tahrişe, yanıklara, döküntülere veya alerjik reaksiyonlara sebep olabilir. Yüksek ısıya maruz kalmak da cilt yanıklarına yol açabilir.

Cilt reaksiyonları ve yanıkları önlemek için, cilt koruyucu ekipmanın kullanımı, işçilere uygun eğitimlerin verilmesi, kimyasal maddelerin güvenli bir şekilde kullanılması ve depolanması, çalışma alanlarının düzenli olarak temizlenmesi ve düzenli aralıklarla risk değerlendirmelerinin yapılması gibi uygun koruyucu önlemler alınmalıdır.

Patlamalar ve yangınlar

Çalışma alanlarındaki patlamalar ve yangınlar, ciddi tehlikeler oluşturan acil durumlardır. Patlama, yanıcı gazların, buharların veya tozların hava ile karışması sonucu aniden gerçekleşen şiddetli bir reaksiyondur. Yangın ise yakıcı maddelerin alev almasıyla ortaya çıkan bir olaydır. Hem patlamalar hem de yangınlar, işçilerin ve çalışma ortamının güvenliğini tehlikeye atabilir ve ciddi yaralanmalara veya ölümlere neden olabilir.

Patlamalar ve yangınlar, elektrik arızası, gaz sızıntısı, yanlış depolama veya kullanım gibi pek çok farklı sebepten kaynaklanabilir. Bu tür olayların önlenmesi ve kontrol altına alınması için iş yerlerinde şu önlemler alınmalıdır:

  • Patlama ve yangın risk analizi yapılmalı ve bir güvenlik planı oluşturulmalıdır.
  • Yangın söndürme sistemleri ve diğer yangın güvenlik ekipmanları düzenli aralıklarla kontrol edilmeli ve bakımları yapılmalıdır.
  • Yangın çıkışları, acil çıkış işaretleri ve acil durum planları gibi acil durum ekipmanları düzenli olarak kontrol edilmeli ve işaretlenmelidir.
  • Yangın güvenliği prosedürleri, acil durum tatbikatları ve yangın tehlikesi konusunda çalışanlar eğitilmelidir.
  • Patlayıcı veya yanıcı maddeler kontrol altında tutulmalı ve uygun şekilde saklanmalıdır.
  • Elektrik arızalarının önlenmesi ve yangın riskinin azaltılması için önlemler alınmalıdır. Bu çerçevede elektrik sistemleri ve cihazlar düzenli olarak kontrol edilmelidir.

Kimyasal sızıntılar ve dökülmeler

İş yerlerinde kimyasal maddelerin doğru şekilde depolanması, taşınması ve kullanılması son derece önemlidir. Ancak, alınan tüm önlemlere karşın bazen kazalar meydana gelebilir, kimyasal maddeler sızabilir veya dökülebilir. Kimyasal sızıntılar ve dökülmeler, çalışanların cildine, gözlerine veya solunum sistemine ciddi zararlar verebilir. Ayrıca, yanıcı veya patlayıcı maddelerin sızması veya dökülmesi yangın veya patlama riskini de artırır.

İşyerlerindeki kimyasal sızıntıları ve dökülmeleri önlemek için şu tedbirler alınabilir:

  • Kimyasal maddeler, uygun kaplarda ve uygun bölgelerde saklanmalıdır.
  • Kimyasal maddelerin içerdikleri tehlikeler hakkında etiketlerle doğru ve eksiksiz bilgilendirme yapılmalıdır.
  • İşçiler, kimyasal maddelerin doğru şekilde taşınması, kullanılması ve dökülme durumunda nasıl tepki verileceği konusunda eğitilmelidir.
  • Kimyasal sızıntı veya dökülmeleri hızlı bir şekilde fark edebilmek için düzenli denetimler yapılmalıdır.
  • Kimyasal sızıntı veya dökülme olması durumunda, sızıntıyı veya dökülmeyi durdurmayı, etkilenen bölgeyi temizlemeyi ve tehlikeli atıkların uygun şekilde imha edilmesini içeren hızlı bir müdahale gerçekleştirilmelidir.
  • Acil durum planları oluşturulmalı ve çalışanlara eğitim verilmelidir.

3. Biyolojik İş Kazaları

İş kazası türleri arasında yer alan biyolojik iş kazaları, çalışanların maruz kaldığı virüsler, bakteriler, mikroorganizmalar ve diğer biyolojik ajanlar nedeniyle ortaya çıkan kazalardır. Bu tür kazalar, sağlık sektörü, laboratuvarlar, hayvan barınakları, temizlik hizmetleri ve atık yönetimi gibi iş alanlarında daha yaygın şekilde görülür.

En yaygın biyolojik iş kazası türleri arasında enfeksiyonlar, hastalıklar ve yaralanmalar sayılabilir. Kan, idrar, tükürük, vücut sıvıları ve diğer biyolojik materyallerle temas veya solunum yoluyla bulaşma, çalışanları bu türden enfeksiyonlara maruz bırakabilir.

Bu iş kazası türlerinin önüne geçmek için gerekli tüm tedbirler alınmalı ve iş yerinde hijyen kurallarına titizlikle uyulmalıdır. Çalışanlara gerekli eğitimler verilmeli ve eldivenler, maske ve gözlükler gibi kişisel koruyucu ekipmanlar sağlanmalıdır. Bunun yanında, iş yerinde hijyenik çalışma ortamları sağlanmalı ve düzenli temizlik ve dezenfeksiyon işlemleri yapılmalıdır.

Enfeksiyonlar

Biyolojik iş kazalarının önemli bir parçası olan ve mikroorganizmaların vücuda girmesi ve çoğalması sonucu meydana gelen enfeksiyonlar çalışan sağlığını ciddi şekilde etkileyebilir. İş yerlerinde enfeksiyon riski taşıyan çok sayıda faktör bulunabilir, özellikle sağlık sektörü, laboratuvarlar ve temizlik hizmetleri gibi alanlarda çalışanlar için bu risk çok daha yüksektir.

Enfeksiyon riski taşıyan mikroorganizmalar arasında virüsler, bakteriler, mantarlar ve parazitler sayılabilir. Bu mikroorganizmalar, solunum ve temas yoluyla veya enfekte kan veya vücut sıvıları ile temas sonucunda bulaşabilir. Enfeksiyonlar, grip, soğuk algınlığı, zatürre, hepatit ve diğer ciddi hastalıklara yol açabilir.

Enfeksiyonlardan korunmak için, çalışanlara uygun eğitimler verilmeli, enfeksiyon kontrol politikaları ve prosedürleri uygulanmalı, çalışma alanlarında düzenli temizlik ve dezenfeksiyon işlemleri yapmalıdır. Bunların yanı sıra, çalışanlara kişisel koruyucu ekipmanlar verilmeli ve kullanmaları teşvik edilmelidir. Çalışanların da el yıkama, eldiven kullanımı, uygun maske takma, enfekte materyallerin doğru şekilde işlenmesi gibi önlemlere dikkat etmesi önemlidir.

Kan veya vücut sıvısı teması sonucu hastalıklar

Kan veya vücut sıvısı teması sonucu ortaya çıkan hastalıklar, enfekte bir kişinin kanı veya vücut sıvıları ile temas sonucu bulaşan virüs, bakteri ve parazit gibi patojenlerin neden olduğu hastalıklardır. Bu hastalıklar arasında hepatit B, hepatit C ve HIV/AIDS gibi ciddi sağlık sorunlarına neden olabilen ve hatta bazı durumlarda kalıcı etkilere sahip olabilen hastalıklar bulunabilir. Kan veya vücut sıvısı teması, enfekte bir kişinin kanının açık bir yara veya kesik üzerine temas etmesi, iğne batması veya ciltteki açık bir lezyonla temas etmesi gibi durumlarda gerçekleşebilir.

Bu tür hastalıklardan ve bu iş kazası türlerinin verebileceği zararlardan korunmak için işverenler, iş yerinde enfekte olma riski olan çalışanları tespit ederek uygun koruyucu önlemleri almalıdır. Kan veya vücut sıvısı teması riski yüksek olan işlerde çalışanlara kişisel koruyucu ekipmanlar temin etmeli ve doğru kullanımını sağlamalıdır. Ayrıca, işyerinde hijyenik çalışma ortamları sağlamak için düzenli temizlik ve dezenfeksiyon işlemleri yapılmalıdır.

Parazitler ve mikroorganizmalarla temas sonucu hastalıklar

Parazitler ve mikroorganizmalarla temas sonucu gelişen hastalıklar, biyolojik iş kazalarının önemli bir kısmını oluşturur. Bu tür hastalıklar, genellikle enfekte olan hayvanlar veya enfekte olmuş materyallerle temas sonucu bulaşan parazitlerin ve mikroorganizmaların neden olduğu hastalıklardır. Bu hastalıklar arasında, sıçanlarla temas sonucu bulaşan leptospirozis, hayvan dışkılarından kaynaklanan toksoplazmozis, kenelerle bulaşan Lyme hastalığı ve tifo gibi hastalıklar sayılabilir. Bu hastalıklar ciddi sağlık sorunlarına neden olabilir ve hatta bazı durumlarda ölümcül olabilir.

Biyolojik iş kazası türleri içerisinde yer alan bu tür hastalıklardan korunmak için, iş yerinde parazit ve mikroorganizmalara maruz kalma riski olan çalışanlar tespit edilmeli ve bu çalışanlar için hijyenik çalışma koşullarının sağlanması, uygun temizlik ve dezenfeksiyon işlemlerinin yapılması, koruyucu ekipmanların kullanılması gibi uygun önlemler alınmalıdır. Bunların yanı sıra, çalışanlara bu tür hastalıkların belirtileri, korunma yöntemleri ve acil durum müdahale prosedürleri hakkında eğitim verilmelidir.

Biyolojik ajanların inhalasyonu veya yutulması sonucu hastalıklar

Biyolojik ajanların inhalasyonu veya yutulması sonucu hastalıklar, havadaki mikroorganizmaların veya bulaşıcı maddelerin solunması veya ağız yoluyla alınması sonucu ortaya çıkar. Bu tür hastalıklar arasında solunum yolu enfeksiyonları, zoonotik hastalıklar, viral veya bakteriyel enfeksiyonlar gibi çeşitli enfeksiyonlar bulunur.

Biyolojik iş kazası türleri içerisinde yer alan bu tür hastalıklardan korunmak için işverenler ve çalışanlar birlikte hareket etmeli ve gerekli önlemleri almalıdır. İşverenler, çalışanların solunum veya yutma yoluyla bulaşabilecek biyolojik ajanlarla temas riskini belirlemeli ve uygun önlemleri almalıdır. Örneğin, havada bulunan mikroorganizmaların yayılmasını önlemek için uygun havalandırma sistemleri kullanılmalı, kişisel koruyucu ekipmanlar sağlanmalı ve hijyenik çalışma koşulları sağlanmalıdır. Çalışanlar da kişisel koruyucu önlemlere dikkat etmeli ve bu tür riskler konusunda bilinçli olmalıdır. Koruyucu ekipmanları doğru şekilde kullanmalı ve iş yerindeki hijyen kurallarına harfiyen uymalıdır.

Okan Ergin

Okan Ergin

Okan Ergin, 2005 yılından beri Ergin Makina şirketinde Genel Koordinatör olarak çalışmaktadır.