İnşaat sektörü, çalışanların sağlık ve güvenliği açısından en tehlikeli iş ortamlarından biridir ve doğru önlemler alınmadığı takdirde ciddi riskler barındırabilir. İnşaat sektöründe üretim süreçleri, emek yoğun yapısı ve mesleki kazalar nedeniyle büyük ölçekli finansal kayıplar ve firmanın itibar kaybı yaşaması riski vardır. Uluslararası Çalışma Örgütü’nün (ILO) istatistik verilerine göre, inşaat sektörü, iş kazalarında en yüksek ölüm riskine sahip sektördür. İnşaat sahalarında diğer sektörlere kıyasla iki kat daha sık kaza meydana gelir ve genellikle bu kazalar çok daha ciddidir. Zararlı kimyasallara maruz kalma, sürekli yüksek ses, vinç karşı ağırlığı yetersizliği ya da hasarı, ağır yüklerin taşınması, yüksekten düşme, düşen cisimler ve elektrik çarpması riski gibi ciddi yaralanmalara veya hatta ölüme neden olabilecek tehlikelerle dolu olabilirler. Bu sektörde çalışanların güvenliğini sağlamak, kazaları önlemek ve iş sağlığı standartlarını korumak için etkili bir iş sağlığı ve güvenliği yönetimi uygulanmalıdır. Özetle, inşaat sektöründe iş sağlığı ve güvenliği önlemlerini hayata geçirmek, tüm çalışanların sağlığını ve güvenliğini korumak için büyük önem taşır.

İnşaat Sektöründe İş Sağlığı ve Güvenliğinin Önemi

İnşaat sektöründe iş sağlığı ve güvenliği, çalışanların sağlığını ve güvenliğini korumanın yanı sıra projelerin zamanında ve sorunsuz bir şekilde tamamlanmasını sağlamak açısından da büyük önem taşır. İnşaat sektörü çalışanları, her gün potansiyel tehlikelerle karşı karşıyadır ve doğru önlemler alınmadığı taktirde ciddi yaralanmalara, hatta ölümlere yol açabilen kazalar meydana gelebilir. İnşaat sektöründe yaşanan çoğu kaza, güvenlik önlemleri konusunda yetersiz eğitim, işçi veya yönetim tarafındaki ihmaller ve bilgisizlik nedeniyle meydana gelir.

İnşaat sahalarında sıkça karşılaşılan yüksekliklerden düşme, malzeme düşmeleri, elektrik çarpmaları, yangınlar, kimyasal maddelere maruz kalma ve iş ekipmanlarının yanlış kullanımı gibi potansiyel tehlikelerin etkilerini minimize etmek için doğru koruyucu ekipmanların kullanılması, işçilerin düzenli olarak eğitilmesi ve güvenli çalışma prosedürlerinin uygulanması şarttır. Son yıllarda, inşaat sektörü güvenli çalışma koşullarını ve iş uygulamalarını sağlamak için pek çok adım atmış olsa da sektördeki tehlike halen devam etmektedir. İnşaat sektöründe iş sağlığı ve güvenliği için önlemlerin alınması, sektördeki tüm paydaşlar için önemli bir sorumluluktur.

İnşaat sektöründe iş sağlığı ve güvenliği tedbirlerinin alınması, sadece çalışanların sağlığını ve güvenliğini korumakla kalmaz. Aynı zamanda iş verimliliğini de doğrudan etkiler. İnşaat sektöründe iş sağlığı ve güvenliği tedbirlerinin alınmasıyla kazaların önüne geçmek mümkün olur, ayrıca bu önlemler zaman kaybını azaltırken maliyetleri düşürür ve iş programında yaşanabilecek aksamaları engeller. Kısacası, bir projenin yapımında harcanan tüm emeklerin ve uzun çalışma saatlerinin stres kaynağı olabileceğini biliyoruz, ancak güvenli bir çalışma ortamı sağlamak için özenli bir şekilde çalışarak gerekli adımları atmanın, iş stresini azaltarak yaralanma ve hastalıkları önleyeceğini de çok iyi biliyoruz.

İnşaat Sektöründe İş Sağlığı ve Güvenliği Ekipmanları

İnşaat sektöründe yaşanan kazalar, çoğunlukla tasarım eksiklikleri veya beklenmedik tehlikeli durumlar nedeniyle meydana gelir ve iş güvenliği, çalışanlar için öncelikli bir endişe kaynağıdır. Bu sebeple iş sağlığı ve güvenliği sürecinin her aşamasının etkin bir şekilde yönetilmesi ve denetlenmesi şarttır.

İnşaat sektöründe iş sağlığı ve güvenliği konusunda alınacak tedbirlerin sadece projelendirme aşamasında yapılmasını beklemek doğru değildir. Uygulama aşamasında şantiyede aktif şekilde çalışacak kişiler için hangi tedbirlerin alınması gerektiği, bunların kim tarafından ve nasıl yerine getirileceği de önceden planlanmış olmalıdır.

Öngörülebilir kazaları engellemeye yönelik tüm tedbirler, inşaat sektörü çalışanlarının en riskli grup olduğu, inşaat sahalarında, diğer sektörlere kıyasla iki kat daha sık kaza meydana geldiği ve bu kazaların genellikle çok daha ciddi olduğu göz önünde bulundurularak ve kişinin inisiyatifine bırakılmadan alınmalıdır. Bunun yanında, beklenmedik tehlikelerle karşılaşabilecekleri durumlarda özellikle ağır işlerde ve yüksek yerlerde çalışan işçilerin giyilebilir kişisel koruyucu ekipmanları eksiksiz şekilde kullanmaları son derece önemlidir.

İnşaat sektöründe iş sağlığı ve güvenliği önlemleri alınarak inşaat sektöründe çalışanların güvenliği sağlanırken kazaların önlenmesi için gerekli adımlar da atılmış olur. Güvenlik bilincinin herkes tarafından benimsenmesi ve iş güvenliği standartlarının sürekli olarak gözden geçirilip güncellenmesi büyük önem taşır.

Projenin ölçeği ne olursa olsun, iş sahasındaki çalışanların kişisel koruyucu ekipmanları yeterli şekilde kullanıyor olması, diğer birçok güvenlik önlemiyle birlikte çalışanlara ek koruma sağlar. Bu ekipmanların amacı, işçileri iş yerinde karşılaşabileceği herhangi bir sağlık veya güvenlik riskine karşı korumaktır. İnşaat sahalarında kullanılan farklı tipte kişisel koruyucu ekipmanlar arasında baret, eldiven, koruyucu gözlük, kulaklık, maske, yüksek görünürlüğe sahip giysi, güvenlik ayakkabısı/botu ve emniyet kemeri gibi ekipmanlar bulunur.

1. Kişisel koruyucu ekipmanlar (KKE)

Genel olarak “KKE” olarak adlandırılan kişisel koruyucu ekipmanlar, iş yeri yaralanmalarına ve hastalıklarına neden olabilecek tehlikelere maruz kalmayı en aza indirmek için giyilen/kullanılan ve inşaat sektöründe iş sağlığı ve güvenliği açısından oldukça önemli olan ekipmanlardır. KKE’ler inşaat sektöründe çalışanlar için önemli bir rol oynarlar ve kimyasal maddelere maruz kalma, yüksekten düşme, toz soluma, yangın ve patlama, elektrik çarpmaları, kimyasal sızıntılar gibi çeşitli tehlikelerden korunmayı sağlarlar. İşçilerin kişisel koruyucu ekipmanları kullanmaları, potansiyel riskleri azaltır ve kazaların önlenmesine yardımcı olur. İnşaat sektöründe yaygın olarak kullanılan bazı kişisel koruyucu ekipmanlar şunlardır:

Baret: Baret, başın darbelerden ve düşen nesnelerden korunması için kullanılır. Aynı zamanda, başın yan tarafını, gözleri ve boynu herhangi bir istenmeyen darbe, çarpma, sıyrık ve elektrik maruziyetinden korumak için de kullanılırlar. Üst noktası ile baş arasında yer alan boşluklu yapısından ötürü bu nesnelerin darbeleri üzerinde sönümleyici bir etkisi vardır. Baret takmak inşaat sektöründe iş sağlığı ve güvenliği açısından takip edilmesi gereken bir durumdur.

Koruyucu Eldiven: Kesikler, aşınma, ezilme veya kimyasal maddelerle ya da biyolojik tehlikelerle temas gibi tehlikelerden elleri korumak için, doğru bedende ve doğru malzemeden üretilmiş koruyucu eldivenler kullanılır. Koruyucu eldivenler, inşaat sektöründe iş sağlığı ve güvenliğini sağlamak ve çalışanları zararlı maddelerle doğrudan temas etmekten veya el yaralanmalarından korumak için tasarlanmıştır. Doğru koruyucu eldivenlerin giyilmesi, kesik, delik, yanık veya aşınma yaralanmaları gibi çeşitli iş yeri yaralanmalarını önlemede etkili olabilir.

Koruyucu Gözlük/Yüz Siperi: İnşaat sektöründe iş sağlığı ve güvenliği kapsamında çalışma esnasında gözlere gelebilecek sıvı veya katı cisimlerden ve zararlı maddelerden korunmak için koruyucu gözlükler kullanılır. Kaynak yapan, taşlama talaşlı imalathanelerde çalışan, asit, buhar ve ışınlar ile alakalı işlerde çalışan işçiler kesinlikle göz koruyucu gözlük kullanmalıdır. Koruyucu gözlüklerin darbeye dayanımlı malzemeden üretilmiş olması ve yeterli yan koruma sunması önemlidir. Yapılan işin muhteviyatına göre, sadece gözleri değil yüzün tamamını koruyan modeller de tercih edilebilir. Yüksek miktarda toz ve talaş çıkaran işler için mutlaka yüz siperinden yararlanılmalıdır.

Maske: İnşaat sektöründe iş sağlığı ve güvenliği kapsamında toz, duman, gaz veya kimyasal içerikli maddelerin solunmasını engellemek için maske kullanılır. Gaz, duman veya kimyasal içerikli maddelere maruz kalınan ortamlarda tek tip maske kullanımından kaçınılmalı, zararlı gazların türü dikkate alınarak mutlaka sertifikalı ürünler tercih edilmelidir.

İş Ayakkabısı/Bot (Emniyet Ayakkabısı): Şantiyelerde ayağınıza bir şeylerin batması, cisimlerin ayağınızı kesmesi veya ayağınıza ağır malzemelerin düşmesi muhtemeldir. Ayakları darbelerden ve kesilmelerden korumak, işçinin kayıp düşmesini önlemek için, inşaat sektöründe iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanması adına çalışılan ortamın durumuna göre burnu ve üzeri çelik ve kaymaz tabanlı ayakkabı, bot ve tozluklar kullanılmalıdır.

Kulaklık: Çalışılan ortamdaki ses seviyesinin 85 db’den fazla olmaması gerekir. Sürekli olarak yüksek ses seviyelerine maruz kalmak işitme duyusuna zarar verecektir. Yüksek ses seviyelerine maruz kalınan ortamlarda işitme kaybını önlemek için inşaat sektöründe iş sağlığı ve güvenliğinin de sağlanabilmesi adına kulaklıklardan yararlanılır. Çalışma koşullarına bağlı olarak kulak tıkacı kullanımı da tercih edilebilir.

Yüksek Görünürlüğe Sahip Giysi: Yüksek görünürlüğe sahip giysiler, düşük ışık koşullarında çalışan işçilerin daha iyi görünmesini sağlayarak olası kazaları önler. Yağmur veya kar gibi kötü hava koşullarında yüksek görünürlüğe sahip giysi giyen işçiler daha rahat görülürler. Görünürlüğü artırmak aynı zamanda, ilk müdahale ekiplerinin ve yangın kurtarma personelinin acil durumlarda işçileri daha hızlı fark etmelerini de sağlar. Bunun yanı sıra çalışanların giydiği giysiler çalışma koşulları dikkate alınarak dayanıklı ve rahat olacak şekilde seçilmelidir. Giysilerin doğru bedende olmasına dikkat edilmeli, kazalarına sebep olabilen bol veya dar giysiler giymekten kaçınılmalıdır.

Emniyet Kemeri ve Halat: Çatı işleri, pencerede temizlik çalışmaları, yüksek gerilim hatları, elektrik direkleri gibi yüksek yerlerde çalışırken düşmeleri önlemek için emniyet kemeri ve halat kullanılmalıdır. Bu kemerler hayati öneme sahip oldukları ve inşaat sektöründe iş sağlığı ve güvenliği için de önemli olduklarından ötürü her kullanımdan önce mutlaka dikkatlice kontrol edilmelidir.

2. İş güvenliği ekipmanları

İş güvenliği ekipmanları, genellikle iş yerindeki belirli tehlikelere karşı koruma sağlamak amacıyla kullanılan ekipmanlara verilen isimdir. Bu ekipmanlar, inşaat sektöründe iş sağlığı ve güvenliğini sağlayabilmek için iş yerinin doğasına ve potansiyel tehlikelere bağlı olarak seçilir ve genellikle sabit veya daha büyük ölçekli ekipmanlardan oluşur. Yangın söndürme sistemleri, emniyet panelleri, merdivenler, güvenlik bariyerleri ve vinç karşı ağırlığı gibi ekipmanlar, iş yerinde genel güvenliği sağlamak için kullanılan iş güvenliği ekipmanlarının başında gelir.

Yangın Söndürme Sistemleri: Yangın söndürme sistemleri, şantiyede veya yapıda çıkan yangınları kontrol altına almak ve söndürmek için kullanılan sistemlerdir. Bu sistemler, inşaat sektöründe iş sağlığı ve güvenliğini sağlamak, yangın riskini azaltmak ve çalışanların güvenliğini artırmak amacıyla kullanılır. Yangın söndürme sistemlerinin, yangını erken tespit etmek, yayılmasını engellemek ve söndürmek gibi önemli işlevleri vardır.

Emniyet Panelleri: Genellikle metal veya plastik malzemeden üretilen emniyet panelleri çeşitli boyut ve şekillere sahiptir. Bu paneller, şantiyedeki tehlikeli alanları belirtmek, işaretlemek ve sınırlamak için kullanılır. İşçiler, bu emniyet panelleri sayesinde hangi bölgelerin tehlikeli olduğunu anlar ve bu bölgelerde daha dikkatli hareket etmeleri gerektiğini bilir.

Merdivenler: İş güvenliği ekipmanları arasında önemli bir yere sahip olan merdivenler şantiyelerde güvenli erişim ve çalışma imkânı sağlamak için kullanılırlar. Yüksek yerlerden inip çıkmak, malzeme taşımak veya belirli alanlara erişim sağlamak için merdivenlerin doğru şekilde kullanımı büyük önem taşır. İnşaat sektöründe iş sağlığı ve güvenliği bakımından merdivenlerin doğru seçilmesi, kurulması ve kullanılması ve bakımının düzgün şekilde yapılması önemlidir.

Güvenlik Bariyerleri: Çeşitli malzemelerden yapılmış ve farklı tiplerde bulunabilen güvenlik bariyerleri, şantiyelerde potansiyel tehlikeli bölgeleri belirlemek, erişimi kontrol etmek ve işçileri korumak için kullanılır.

Şantiyelerde yaygın olarak kullanılan güvenlik bariyerleri arasında yüksekten düşme riskini azaltmak ve koruma sağlamak amacıyla kullanılan korkuluklar, yüksekte çalışmayı gerektiren işlerde kullanılan ağ bariyerleri, çalışma bölgelerini sınırlamak, geçiş kontrolleri sağlamak ve iş güvenliğini artırmak için kullanılan inşaat bariyerleri sayılabilir.

Vinç Karşı Ağırlığı: Vinç karşı ağırlıkları, doğru bir şekilde kullanıldığında vinçlerin dengesini sağlar ve devrilme veya aşırı yüklenme gibi kaza risklerini azaltır. İşçilerin, diğer çalışanların ve çalışma alanının güvenliğini sağlamak için vinç karşı ağırlığının doğru şekilde hesaplanıp takılması ve düzenli olarak kontrol edilerek bakımının yapılması önemlidir.

Risk Değerlendirmesi ve Yönetimi

İş yerinde potansiyel risklerin belirlenmesi, bu risklerin değerlendirilmesi ve etkili bir şekilde yönetilmesi, inşaat sektöründe iş sağlığı ve güvenliği kültürünün başarılı bir şekilde oluşturulması için büyük bir öneme sahiptir. Bu amaçla, risk değerlendirmesi ve yönetimi süreçleri etkin bir şekilde uygulanmalıdır. Risk değerlendirmesi ve yönetimi, proje risklerini tanımlama, analiz etme ve uygun yanıtları geliştirme süreci olarak tanımlanır. Bu süreç, olumlu olayların ihtimalini ve bu olayların etkilerini artırmayı, olumsuz olayları ve bu olayların etkilerini ise proje hedeflerine göre minimize etmeyi amaçlar.

İlk olarak, işin yapısı, kullanılan ekipmanlar, çalışma ortamı ve iş süreçlerinin ayrıntılı bir analizini gerektiren potansiyel risklerin belirlenmesi adımı gerçekleştirilir. Bu analiz, yüksekten düşme, elektrik çarpması, yanma ve patlama riskleri gibi tehlikeleri tespit etmeyi amaçlar.

Ardından, risk değerlendirmesi ve analizi süreci başlar. Bu süreçte, tespit edilen potansiyel risklerin olasılığı ve etkisi değerlendirilir. Her riskin olasılığına ve etkisine bağlı olarak riskin kabul edilebilirliği ve önem düzeyi saptanır. Bu sayede, risklerin önceliklendirmesi ve bu risklere yönelik yürütülecek stratejilerin oluşturulması sağlanır.

Risk yönetimi stratejileri ve uygulamaları, risklerin etkilerini azaltmak veya ortadan kaldırmak için alınacak önlemleri kapsar. Bu önlemler, güvenlik ekipmanlarının kullanımı, iş süreçlerinin düzenlenmesi, çalışanların eğitimi ve bilinçlendirilmesi gibi alanlara odaklanır. Aynı zamanda, risklerin yönetimine yönelik acil durum planları, periyodik denetimler ve sürekli iyileştirme faaliyetleri de risk yönetimi stratejilerinin bir parçasıdır. Şimdi bu adımlara tek tek göz atalım:

1. İş yerindeki potansiyel risklerin belirlenmesi

İnşaat sektöründe çalışma sahasındaki potansiyel risklerin belirlenmesi, çalışanların maruz kalabileceği olası tehlikelerin tespit edilmesini ve bu tehlikelerin kaynaklarının belirlenmesini içerir. Potansiyel risklerin belirlenmesi, gerçekleştirilen faaliyetlerin doğası, kullanılan ekipmanlar, çalışma ortamı ve iş süreçlerinin dikkatli ve özenli bir şekilde analiz edilmesini gerektirir.

Bu süreçte, düşme, yaralanma, kesilme, ezilme, elektrik çarpması, kimyasal maruziyet gibi olası bütün tehlikeler göz önünde bulundurulmalıdır. İş yerindeki yapısal unsurlar, ekipmanlar, makineler, kimyasallar ve diğer potansiyel tehlikeler dikkate alınarak, tehlikelerin kökeni ve muhtemel etkileri analiz edilmelidir. Potansiyel risklerin belirlenmesi aynı zamanda, iş yerindeki güvenlik prosedürlerinin gözden geçirilmesi, çalışma ortamının düzeni, işyeri düzenlemeleri, acil durum planları gibi çalışma süreçlerinin değerlendirilmesini de içerir.

Potansiyel risklerin belirlenmesi, işverenlerin ve çalışanların güvenlik kültürünü geliştirmek ve iş yerindeki riskleri en aza indirmek için alınacak önlemleri belirlemelerine yardımcı olur. Bu aşama, iş güvenliği politikalarının ve prosedürlerinin geliştirilmesinde ve uygulanmasında da rehberlik sağlar.

2. Risk değerlendirmesi ve analizi süreci

Risk değerlendirmesi ve analizi süreci esas olarak, belirlenen potansiyel risklerin olasılığını, etkisini ve ciddiyetini değerlendirerek, önceliklendirme yapmayı ve uygun önlemler geliştirmeyi amaçlar.

İlk adım olarak, her riskin ne sıklıkta gerçekleşebileceği ve ne kadar ciddi sonuçlara yol açabileceği değerlendirilir. Buna bağlı olarak riskler önceliklendirilir ve müdahale gerektirenler tespit edilir. Bu süreçte, risk faktörlerinin kaynağı, etkilenecek işçiler, mevcut önlemler ve olası sonuçlar gibi faktörlerin de dikkate alınması gerekir. Bu analiz, riskin kökenine inmeyi, nasıl gerçekleşebileceğini ve kimleri etkileyebileceğini anlamayı amaçlar.

Bu süreçte riskler, nicel ve/veya nitel yöntemler kullanılarak değerlendirilir. Nicel yöntemler, istatistiksel veriler, matematiksel modeller ve olasılık hesaplamaları gibi araçları kullanarak riskleri sayısal olarak değerlendirirken nitel yöntemler uzman görüşleri ve deneyimler sayesinde riskleri daha genel bir şekilde değerlendirir.

Risk değerlendirmesi ve analizi süreci, risklerin ciddiyetini belirleyip uygun müdahale stratejilerini geliştirmek için kullanılır. Bu stratejiler arasında riski kabul etmek, azaltmak, transfer etmek veya riskten kaçınmak gibi farklı yaklaşımlar bulunabilir. Bu aşamada, potansiyel riskleri yönetmek ve kontrol altında tutmak için önlemler ve prosedürler geliştirilir.

3. Risk yönetimi stratejileri ve uygulamaları

Risk yönetimi stratejileri ve uygulamaları, iş yerindeki potansiyel risklerin etkin bir şekilde yönetmek için geliştirilen plan, politika ve prosedürlerden oluşur. Risk yönetimi stratejileri genellikle şu adımları içerir:

Riskin belirlenmesi: İş yerindeki faaliyetler, iş süreçleri ve çevresel faktörler dikkate alınarak potansiyel riskler tanımlanır.

Risk analizi: Belirlenen risklerin olasılığı, etkisi ve ciddiyeti değerlendirilir.

Önleme ve kontrol önlemlerinin belirlenmesi: Bu adımda riskleri azaltmak veya ortadan kaldırmak için uygun önleme ve kontrol önlemleri geliştirilir.

Riskin kabul edilebilir seviyeye getirilmesi: Bu adım, iş yerindeki çalışanların güvenliğini sağlamak için gerekli adımların atılmasını içerir.

Sürekli değerlendirme ve iyileştirme: Bu adım, sahadaki değişikliklere ve yeni risklere uyum sağlamayı ve risk yönetimi stratejilerinin etkinliğini değerlendirmeyi içerir.

İş Sağlığı ve Güvenliği Denetimlerinin Önemi

İnşaat sektöründe iş sağlığı ve güvenliği denetimleri, çalışma alanlarındaki sağlık ve güvenlik standartlarının eksiksiz şekilde uygulandığını kontrol etmek için gerçekleştirilen son derece önemli bir süreçtir. Bu denetimlerin temel amacı, iş yerlerindeki potansiyel riskleri belirlemek, mevcut önlemlerin etkinliğini değerlendirmek ve iyileştirme fırsatlarını tanımlamaktır.

İş sağlığı ve güvenliği denetimleri şu faydaları sağlar:

  • Denetimler, iş yerindeki potansiyel tehlikeleri belirleyerek riskleri saptar. Böylece, iş yerindeki riskleri daha iyi anlayıp gerekli önlemleri almak mümkün olur.
  • Denetimler, şantiyelerin yasal düzenlemelere uygun olup olmadığını değerlendirir. İnşaat sektöründe iş sağlığı ve güvenliği mevzuatına uyumun sağlanması, işverenin yasal sorumluluklarını yerine getirmesi ve çalışanların korunması açısından oldukça önemlidir.
  • Denetim sonucunda mevcut iş sağlığı ve güvenliği önlemlerinin etkinliği değerlendirilir ve iyileştirme fırsatları ortaya konur. Bu sayede, şantiyelerdeki iş sağlığı ve güvenliği performansı sürekli olarak iyileştirilebilir.
  • Denetimler, çalışanların iş sağlığı ve güvenliği konusundaki farkındalığını artırır ve çalışmalara katılımlarını teşvik eder. Çalışanların görüş ve önerilerinin dikkate alınması daha sağlıklı ve güvenli bir çalışma ortamının yaratılmasına yardımcı olur.

Özetle, iş sağlığı ve güvenliği denetimleri, çalışma alanlarındaki sağlık ve güvenlik standartlarının sürekli olarak izlenmesini ve iyileştirilmesini sağlar. Böylelikle iş kazalarının ve meslek hastalıklarının önlenmesi, çalışanların sağlığının korunması ve iş yerlerindeki verimliliğin artırılması hedeflenir.

Okan Ergin

Okan Ergin

Okan Ergin, 2005 yılından beri Ergin Makina şirketinde Genel Koordinatör olarak çalışmaktadır.